Adil bir iş ortamı neleri değiştirir?

Başarıyı rakamlarla ifade etmek, bazı soyut fakat önemli noktaları gözden kaçırmaya neden olur. Sadece satış rakamlarına odaklanırsak, dünya üzerindeki etkimizi veya çalışanlarımıza aslında ne hissettirdiğimizi nasıl anlarız? Yetenek yönetiminin gündemin ilk maddesine yerleştiği günümüzde, bu gündem maddesine paralel olarak çalışan bağlılığından, mutluluğundan ve toplam çalışan deneyiminin başarısından söz ederken bazı soyut kavramları da dikkate almak gerekiyor. Adalet kavramı bunlardan biri. Adil bir iş ortamının neleri değiştirir, adalet hangi durumlarda kritiktir?

 

Adil bir iş ortamı ne anlama gelir?

Eşit işe eşit ücret: Madem bazı konularda önce rakamlardan söz ediliyor, adil bir iş ortamında da söze rakamlarla girelim. Eşit işe eşit ücret ödenmesi bir kurumun en önemli adalet göstergelerinden biri. Fakat aynı zamanda tüm dünyada en çok tartışılan konuların da başında. Araştırma bulguları, temelde cinsiyet kaynaklı bir adaletsizliği gösteriyor. Tüm dünyada kadınlara, aynı iş için erkeklere ödenen ücretin yalnızca yüzde 78’i ödeniyor. Cinsiyet dışında, ırk ve din gibi görünmez göstergeler de eşitsizliği tetikliyor. Daha da ötesinde yaşa bağlı eşitsizlikler var. Aynı işi yapan iki kişi arasında norm haline gelmiş eşitsizlikler mevcut.

Anne ve babalık hakları: Bebek sahibi olmak üzere olan annelerin, doğum öncesinde sırasında ve sonrasında bazı hakları var. Çalışan memnuniyetine ve refahına önem veren birçok şirket bu hakların benzerlerini babalar için de hayata geçirmeye başladı. Yeni bebek sahibi olan anne ve babalara, en çok ihtiyaç duyulan zamanda ücretten taviz vermeden çocuklarının doğumu için izin alma fırsatı verilmesi çok önemli.

Kariyer gelişimi fırsatları: Çalışanlar kariyer gelişimi için açık fırsatlara sahip olduklarında, hedeflere ulaşmak için daha çok çalışma ve işverenleri için daha fazlasını yapma olasılıkları daha yüksektir.

Adil faydalar: Çalışana sunulan faydalar birçok insan için en az ücretin kendisi kadar önemli. Bu faydalar sağlık sigortası paketlerinden yüksek lisans/doktora eğitim katkılarına dek geniş bir yelpazede değerlendirilmelidir. Yıldız çalışanlar olarak öne çıkan bazı çalışanlara sunulan ek faydalar şirket içinde adaletsizlik duygusuna yol açıyorsa, karar vericiler yarattıklarını sandıkları faydadan uzaklaşmış olabilirler. Öte yandan evde çocuk bakımı sorumlulukları fazla olan bir kadın çalışana sunduğunuz tek kişilik hafta sonu seyahat hakkı, onun için adil bir fayda anlamına gelmez. Adalet, tüm bu dengeleri doğru kurabilmektir.

İş ve yaşam dengesine verilen önem: Bir şirketin adil olup olmadığının finansal olmayan bir başka göstergesi de iş-yaşam dengesine verdiği değerdir. Çalışanlarının uzun saatler boyunca çalışmasını ve sürekli iş odağında olmasını bekleyen şirketler, kopuş ve tükenmişlik kültürlerini besler. Bu şirketlerde yaşanan, daha fazla üretkenliği teşvik etmek yerine, çalışanları daha uzun süreler boyunca daha az verimli çalışmaya zorlamaktır. Günün sonunda bu, herkese zarar verir.  

Şefkat faktörü: Şefkat tek başına önemli bir konu. Organizasyonun çalışanını önemseme, kollama, koruma ve hoşgörüyle bakabilmesini içeren geniş bir kavram. Adaletin içinde şefkat olduğunda, çalışanların insani ihtiyaçlarına verilen yanıtlar onu şirkete bağlı hale getiriyor. Çocuğunun gösterisine gitmek isteyen bir babaya gösterilen hoşgörü, kendisini ruhsal veya fiziksel olarak iyi hissetmeyen bir çalışanın ücretli izin alabilmesi gibi… Ücretli hastalık izni bir seçenek olmadığında, çalışanlar hasta olduklarında çalışmaya devam eder ve çevrelerindeki herkesi olumsuz yönde etkiler. Verimlilik ve moral hızla düşebilir.

 

Adaletin görünür etkileri

  • Adil bir iş ortamında çalıştığınızı düşünüyorsanız, güven hissedersiniz. Adalet ve güven çalışan bağlılığının temel iki taşıdır.
  • Yönetimin ve diğer çalışanların artan güveni, işbirliğini ve ekip çalışmasını artırır.
  • Artan iş birliği, üretkenliği ve çalışan katılımını artırır.
  • Daha yüksek çalışan bağlılığı, çalışan devrini ve dolayısıyla maliyetleri düşürür.
  • Daha düşük maliyetler (ve artan üretkenlik) başarıyı getirir. Ve işte o noktada rakamlardan söz etmek anlamlı olur.