Çalışan Bağlılığını Ölçmek Şirketinize Ne Sağlar?

Çalışanların yaptıkları işle ilgili inisiyatif aldığı, gerçek katılım gösterdiği ve herkesin kendi işinin lideri olduğu bir şirket düşünün. Herhangi bir müşteri ilişkisi aksadığında ekiplerin hızla harekete geçtiği ve kimsenin sorunları halının altına süpürmedikleri bir şirket. Linkedin şirket sayfası haberlerini en çok çalışanların paylaştığı ve işi iyileştirecek yeni fikir ve projelerin havada uçuştuğu bir şirket. Okuması bile çok keyifli öyle değil mi? Muhtemelen bu şirketin karlılık, verimlilik ve müşteri memnuniyeti oranları da yüksek. Buna karşın çalışan devir hızı ve faaliyet alanı ile ilgili olarak iş kazası oranları da çok düşük.

Şuna emin olabilirsiniz: Bu şirkette çalışan bağlılığı çok yüksek. İnsanlar yaptıkları işi kalpleriyle yapıyorlar. Farkı yaratan bu.

Çalışan bağlılığı değişkendir

Yazının girişinde verdiğimiz örneklerin gözle görülür farklar yaratacağı şüphesiz. Fakat her şeyin yolunda gidiyor olması bazı sıkıntıların olmadığını, en yetenekli birkaç çalışanınızın yeni iş görüşmeleri yapmadığını, her ne kadar ekipler hızla müdahale etse de iş kalitesiyle ilgili sık sık sorun yaşanmadığı anlamına gelmez.

20 kişilik bir ekipte işine bağlı 11 kişi işlerin yürümesi için yüksek efor sarf ederken bağı zayıf olan 9 kişinin de yükünü sırtlanırlar. İşi sahiplenen insanların uzun süre diğerleriyle çalışıyor olması işe bağlılıklarını azaltır. Çünkü bu durum, adalete olan inançlarını azaltır.

İşte bu sebeple çalışan bağlılığı oranlarını, farklı parametreler çerçevesinde periyodik olarak ölçümlemek önem taşır. Şirketin hedeflerine ve başarıya ulaşması için  çalışan ihtiyaçlarını ve isteklerini belirlemesi, onlara sunulacak her türlü olanaktan tutun, gelişim planlamasına kadar her adımda önem taşır.

Bununla birlikte, bağlılığı ölçmek için kullanılan geleneksel anketler, günümüz çalışanlarının içinde bulundukları durumu, arzularını, ihtiyaçlarını ve gelişim alanlarını yansıtmaktan çok uzaktır.

Gerçek zamanlı ölçümlemenin önemi

Finans durumunu ve satışları düzenli olarak ölçüyoruz.  Çalışan bağlılığını gerçek zamanlı ölçmek finans ve satış analizleri kadar önemlidir çünkü onların sonuçlarını da doğal olarak etkiler. Şirketin çalışanlarının bağlılığını gerçek zamanlı olarak biliyor olması, olası etkilere karşı önlemler almasını ve gelişimini sağlar.

Sorunları büyümeden çözün

Küresel araştırmaların hemen hepsi, çalışanların gelecekle ilgili endişeli olduklarını, iş değiştirme eğilimi içinde olduklarını, hatta tamamen farklı bir konuda çalışmak üzere yeniden eğitim almaya hazır olduklarını gösteriyor. PwC tarafından yapılan 2021 Umutlar ve Endişeler araştırmasına göre dünya çalışanlarının yüzde 42’si işlerinin geleceğinden endişe duyuyor. Kadınlar özelinde çok daha mutsuzluk verici oranlar var. 32500 çalışanın tam yüzde 50’si işyerinde ayrımcılık olduğunu düşünüyor. Birçok karar verici, çalışanların tüm bu endişe ve korkularından maalesef istifa sürecinde haberdar oluyor. Çünkü, artık klasikleşen şu soruyu o anda sormaları gerekiyor: “Ayrılmana neden olan şey nedir?”

Gerçek zamanlı çalışan bağlılığı analizi ayrılma kararı almış olan çalışanınızın yanıtına değil, sizinle çalışmayı tercih edenlerin yanıtlarını ortaya koyar. Yıl içinde belli periyotlarda alacağınız yanıtlar senede bir kez alacaklarınızdan daha faydalı sonuçlar verir.

Geri bildirim kültürünü besleyin

Hem çalışanlar hem de liderler, büyümeye ve gelişmeye devam etmek için kesintisiz geri bildirime ihtiyaç duyarlar. Geri bildirimi süreçlerin bir parçası haline getirdiğinizde çalışanların duygu ve düşüncelerini çok daha hızlı analiz etme şansını da yakalarsınız. Sadece analiz etmekle kalmaz, doğru bir planlama ve aksiyonla hedefleri hayata geçirirseniz, iş akışlarındaki iyileşme somut bir hal alır.

Moodivation teknolojisiyle yapmak istediğimiz tam olarak bu. Çalışanlarınızın bağlılık oranlarını gerçek zamanlı ve periyodik olarak ölçmeyi önermemizin nedeni; PwC araştırmasının ortaya koyduğu tahmin edilemez sonuçlardan minimum etkilenmenizi sağlamak. Sadece anketler yaparak ölçülebilir yanıtlar almanıza değil, organik ve sürekli bir geri bildirim aracı kullanarak insanların asansörlerde ve çay molalarında konuştukları sorunları duymanızı sağlamak.

Onlara duygularını iletme ve size de sorunları çözme olanağı yaratmak.

Çünkü sorunlar sadece biz izin verdiğimiz sürece büyür.